Doğanın rastgeleliği (randomness) güçlü bir niteliğidir çünkü teleolojinin – öz-belirtime (self-determination) zarar veren amaçlı yazgı – güvenilirliğini olumsuzlar. Yani mitten başka hiçbir şey olamayacak yanlış mutlaklar, ‘hakikat’ ve ahlaki kuralların toplumsal-tarihi yerleşik düzenlemelerini edilgin olarak kabul etme seçeneğine sahipsin, ya da gerçeği olduğu gibi kabul eder ve varoluşu algı ve zeka oluyla devamlı tanımlayan etkin katılımcının sağlıklı rolünü üstlenirsin. Bu şekilde tanımlanan varoluş hayata ve girdilerin ne anlama geldiğinin eleştirel yorumlaması ile birleştirilmiş duyumsal girdilerin bilinçli farkındalığına dayandırılıyor. Bilinçlilik ne kadar çok gelişmişse zeka da o kadar büyük ve varoluş o kadar etkili ve işlevsel olur.
Edilgenlik bir mittir. Sadece talep eden değil aynı zamanda etkin karar vermeye zorlayan devingen bir sistemin içerisinde karmakarışık örülmüşüz hepimiz.