Çoğu kez bugünün en aşırı iletisinin aslında yalnızca yarının hikayesi olduğu açığa çıkıyor. Kişi bunu önemsemeyebilir ve nihayetinde gün gelip çattığında panikleyebilir, ya da ondan bir şeyler öğrenir ve zamanının ötesinde ileri görüşlü, hazırlıklı ve korku ve panikten yoksun olabilir. Kamunun yararının karşıtı olan adaletsiz sonlara hizmet etmek üzere otoriteler tarafından saptırılan geleneksel değerlerin bulunduğu devingen bir devirde yaşıyoruz. Aklıselimliğin nihilizm ve vatanseverliğin fesatçılık olması gibi genelde yaygın kanının aksi tutumların çelişkiler tarafından zorunlu kılındığı bir devirdir. Geleneksel anlamın erozyona uğradığı bu koşullarda hayatta kalmak için başvurulması gereken nihilizmdir.
Nihilizm yapay kaosa, hükümetler tarafından imal edilen kasıtlı kaosa, din ve kitle iletişim araçlarına karşı örgensel (organic), mantıklı bir cevaptır.
Bir plan düşüncelere nazaran ikincildir çünkü etrafımızdaki suni yapılandırma, sonuçlar ortaklaşa bir görüşün ürünüdür ve bir kere fikirler tatbik edildiği zaman detaylar kendi icaplarına bakarlar. Yeni eskinin kül yığını üzerinde büyüyecek. Hatırla: bugün başkalarının senin için veremeyeceği bir kararı verebilme lüksüne sahipsin; hangi tarafta olacağını dikkatlice seç.
“Bir devrimin başlangıcı gerçekte bir inancın sonudur” – Gustave Le Bon
Tanrıya Ölüm
Hükümetlere Ölüm
Felsefeye Ölüm
İdeolojiye Ölüm
Borca Ölüm
Aşka Ölüm
Ahlaka Ölüm
Sağın ve solun ötesinde, iyi ve kötünün ötesinde, haklının ve haksızın ötesinde…